4857 sayılı İş Kanunu 74.maddesinde “Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam birbuçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kulllanılacağını işçi kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.

Devamını oku

İşveren, işin yürütümünde çalışanıyla kurduğu ilişkilerde temel bazı kurallara uymakla yükümlüdür. Anayasa’da düzenlenen “eşitlik ilkesi” İş Kanunu’ndaki hükümlerin anayasal dayanağını oluşturmaktadır. 4857 sayılı iş kanunumuzun 5. maddesinde[1] ise eşit davranma ilkesine aykırı davranılması halinde işçinin dört aya kadar ücreti tutarındaki uygun bir tazminattan başka yoksun bırakıldığı haklarını da talep edebileceği hüküm altına alınmıştır.

Devamını oku

Hukukumuza önce 4773 sayılı Kanunla daha sonra 4857 sayılı Kanunla giren “geçerli sebep”, “haklı sebep” kavramından farklı nitelikte bir kavramdır. İşverenin iş sözleşmesini fesih hakkını kullanırken başvurduğu İş Kanununun 18. maddesinde düzenlenen “geçerli sebepler” aynı hakkı kullanırken başvurduğu İş Kanununun 25. maddesinde düzenlenen “haklı sebep” kadar ağır olmayan sebeplerdir.

Devamını oku

Bir sözleşme karşılıklı iki tarafın birbirine uygun iradelerini ortaya koymaları ile kurulur. Sözleşmesel ilişkinin kurucu unsuru tarafların objektif esaslı noktalarda anlaşmalarıdır.Objektif esaslı noktalar ise; bir sözleşmenin kurulması için olmazsa olmaz şartlardır.

Devamını oku

4857 sayılı İş Kanunu uyarınca haftalık 45 saati geçen çalışmalar fazla çalışma olarak nitelendirilmiştir. Kanunda fazla çalışmanın, işçinin normal saatlik çalışma ücretinin %50 fazlalaştırılarak ödeneceği hükme bağlanmıştır. Aynı zamanda işçi, eğer kendisi talep ederse, her bir saatlik fazla çalışmanın karşılığını 1,5 saat serbest zaman olarak kullanabilecektir. Diğer bir ifade ile işçiye bu konuda iki ayrı seçimlik hak tanınmıştır. Bunlardan ilki yapılan fazla mesai karşılığı ücret, diğeri ise serbest zaman talep hakkıdır. İşçi serbest zaman kullanma talebini fazla mesai yaptığı müddetten itibaren 6 ayda kullanmak için talepte bulunmalıdır. İşçi bu haklardan birisini tercih etmek durumundadır, hem fazla mesai ücreti ve hem de serbest zamanı birlikte kullanamaz.[1]

Devamını oku

İşsizlik Sigortası ve İş Güvencesi hükümlerinin yürürlüğe girmesi ile kıdem tazminatı sorumluluğunun işverenlerden alınıp bir fona devredilmesi görüşünün ağırlık kazanması üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, oluşturduğu bir bilim kuruluna  Kıdem Tazminatı Fonu Kanun Tasarısı Taslağı hazırlama görevi vermiştir. Kurul, 26.6.2002 tarihinde taslağı hazırlayarak Bakanlığa sunmuştur. Aradan geçen süreç içerisinde Kıdem Tazminatı Fonu’na ilişkin düzenlemeler gündeme gelmiş ancak 2008 senesine kadar bu konuda çok da net adımlar atılamamıştır. Sosyal Güvenlik Sisteminde yapılacak düzenlemelerle birlikte Kıdem Tazminatı Fonu’na ilişkin yasal düzenleme bir kez daha gündeme gelmiş ve taslak Başbakanlığa sunularak önümüzdeki günlerde yasalaşmayı beklemektedir.

Devamını oku

4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesinde, “Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işverenin, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorunda” olduğu belirtilmiştir. Burada bu nedenler açıkça sayılmış değildir. Ancak kanunun genel gerekçesinde, emekliliğin işyerinden kaynaklanan sebeplerle yapılacak fesihlerde geçerli neden olacağı açıklanmıştır.

Devamını oku