ÜLKEMİZDE ERKEK İŞÇİYE DOĞUM İZNİ NİYE YOK?

Bu aralar en sık soru aldığımız konuların başında erkeklere doğum izninin olup olmadığı ve varsa kaç gün olacağı gelmektedir. Bu konu yıllarca uygulamanın içinde olan biri olarak beni de hep düşündürmüştür. Çünkü ilginç bir biçimde bizim iş yasamız bu konuya bir düzenleme getirmemektedir. Yani İş yasamızda kadın işçinin doğum öncesi (gebelik) ve doğum sonrası dönemine ait bazı düzenlemeler bulunmakla birlikte eşinin doğum yapması sebebiyle erkek işçiye herhangi bir izin öngörülmemiştir.

 

Üstelik bizim İş yasamızda sadece doğum konusunda değil insan yaşamının doğal akışı içinde meydana gelebilecek diğer olaylar bakımından da bir mazeret izni düzenlemesi bulunmamaktadır.  Yıllık ücretli izine hak kazanabilmek bakımından çalışılmış gibi sayılan haller arasında evlilik (3 gün) ve birinci dereceden ebeveynlerin vefatı (2 gün) gösterilmiş[1]Bunun dışında herhangi bir konuya yer verilmemiştir.

 

Bu nedenle uygulamada işyerleri personel yönetmelikleri ile toplu sözleşmelerle konuya kural ve çözümler getirmeye çalışmışlardır.

 

İş yasamızda boşluğu öteden beri hissedilen ve bilinen bu konuda nedense yasa koyucu yeni iş yasamızda da bir düzenleme yapma gereği duymamıştır.

 

Devlet memurları Yasamızda ise mazeret izni başlığı altında eşi doğum yapan memura 3 gün izin verilir. [2] Denilerek bu konuda bir düzenleme yapılmıştır.

 

Durum bizde böyle iken üyesi olmaya çalıştığımız AB ülkelerinde ise son derece farklıdır. Ebeveyn izni olarak adlandırılan izin düzenlemesi ile bırakın doğumu, evlat edinen eşlere dahi çeşitli izinler öngörülmektedir.

 

Bu konuda geniş kapsamlı bir çalışmayı gerçekleştiren Yrd. Doç. Dr. Ayşegül KÖKKILINÇ ERALTUĞ’ un makalesinden[3]yaptığımız özet alıntıları aşağıda ilgilerinize sunuyoruz. Yer problemini düşünerek buraya sadece seçtiğimiz bazı AB ülkelerini aldık.

 

ALMANYA

 

Çocuk Yetiştirme İznine ve Ödeneklerine ilişkin Federal Yasa (BErzGG 1994) hükümlerine göre, kadın veya erkek tüm işçiler, gerek kendilerinin gerekse eşlerinin,aynı ailede bakımı ve gözetimi altında bulunan ve eğitim ve yetiştirilmesinden sorumlu oldukları çocuklarının bakımını sağlamak üzere, kişisel ve devredilmez bir hak olarak, ebeveyn izni hakkına sahiptirler.

 

Ebeveyn izni çocuk 3 yaşına gelinceye dek, ebeveynlerce ayrı ayrı veya birlikte ve aynı zamanda kullanılabilmekte; üçüncü yıl izin hakkı, işverenin onayıyla, çocuğun 8. yaş gününe dek kullanılmak üzere ertelenebilmektedir. Evlat edinen ebeveynlere de, evlat edinme tarihinden itibaren çocuk 8 yaşına gelinceye dek kullanılmak üzere azami üç yıllık izin hakkı tanınmıştır. İzin hakkı sözleşme ile sınırlanamaz ve kaldırılamaz.(m.15/1,2) İzin hakkı ücretsiz olmakla birlikte, ebeveynlerden sadece biri doğumdan itibaren yirmi dört ay süreyle, ailedeki her bir çocuk için, çocuk bakım ve ödeneğine hak kazanmakta; evlat edinen veya bir çocuğun bakımını üstlenen ebeveynler de, çocukları 8 yaşına gelinceye dek azami 2 yıl süreyle bu ödenekten yararlanmaktadır.

 

İzin hakkının kullanılabilmesi için, sekiz hafta öncesinden yazılı olarak işverene bildirimde bulunulmalıdır. İş sözleşmesi izin süresince askıda bulunduğundan, işçi izin bitiminde aynı veya emsal bir işe dönebilmektedir. Yeniden yapılanma,  işin değişmesi veya işçinin yeterliliği gibi nedenlerle işe dönüşün mümkün olmadığının iddia edilmesi durumunda ispat yükü işverene aittir. İşçiler ebeveyn izninin başlangıcının altı hafta öncesinden itibaren, izin süresi boyunca feshe karşı korunmuşlardır. İş sözleşmesi ancak haklı nedenlerle ve yetkili resmi kurumun izniyle feshedilebilir.

Çocukların aniden hastalanması veya kazaya uğraması hallerinde, ebeveynlerden her birine 10 gün bakım izni hakkı tanınmıştır.

 

FRANSA

 

İş Kanunu’nun (1973) ebeveyn iznine ilişkin hükümleriyle (m,L.122-128) bağımlı çalışanlara, doğum veya üç yaşından küçük bir çocuğun evlat edinilmesi halinde, analık ve evlat edinme izninin bitiminden itibaren üç yıl süreyle izin hakkı tanınmıştır. Ebeveynler, ilk bir yılının sonunda izni aynı süreyle iki kez yenileyebilir veya kısmi süreli çalışma biçimine geçebilir ya da çalışma saatlerinin en az yüzde elli azaltılmasını talep edebilir. Kamu çalışanlarına da altı aylık sürelerle yenilenebilen üç yıl süreli izin hakkına sahiptir. İzin hakkından en az bir yıl kıdemli işçiler yararlanabilmekte; izin kullanmak için iki ay önceden bildirimde bulunmaları gerekmektedir.

 

İşçilere, 16 yaşından küçük çocuklarının hasta olmaları halinde rapor ibrazına bağlı olarak her yıl azami üç gün, bir yaşın altındaki çocukların hastalığı halinde azami beş gün ücretsiz bakım izni hakkı tanınmıştır(İş K.m.122-28-8). Asgari bir yıl kıdemi bulunan işçiler de, Sosyal Güvenlik Kanunu gereğince bakımı altında bulunan çocuklarının hastalığı, kaza geçirmesi veya engelli olmaları halinde, altı ay süreyle kısmi süreli çalışma ve bu çalışmayı aynı süreyle bir kez yineleyebilme hakkına sahiptirler(İş K.m.122-28-9).

 

Ebeveyn izni kural olarak ücretsizdir; ancak, Sosyal Güvenlik Kanunu hükümlerine göre, (m.532-9,m.161-9) iki çocuk sahibi ebeveynlerin ikinci çocuğun doğumundan önceki beş yıl süresince; üç çocuk sahibi olanların ise doğumdan önceki on yıl içinde kesintisiz 24 ay çalışmış olmaları koşuluyla, çocukları üç yaşına gelinceye dek ebeveyn ödeneği alma hakları bulunmaktadır.

 

İNGİLTERE

 

Ebeveyn izni hakkı, 1996 tarihli Çalışma Hakları Yasası’nda 1999 tarihli çalışma ilişkileri Yasası ile yapılan değişikliğe bağlı olarak çıkarılan Analık ve Ebeveyn iznine ilişkin Yönetmelik (1999) hükümleri ile düzenlenmektedir. Anılan yönetmelik hükümlerine göre çalışan anne ve babalar, doğum halinde veya evlat edinme tarihinden itibaren beş yıl içinde kullanılabilen 13 haftalık bir izin hakkına sahiptirler.  İzin hakkının kapsamı, bu yönetmelikte yapılan ve 2002 yılında yürürlüğe giren değişiklikle 18 yaşın altında özürlü çocuğu olan ebeveynleri de kapsar biçimde genişletilmiş, bu durumda izin süresi 18 hafta olarak belirlenmiştir. Ebeveyn izin hakkından yararlanabilmek için işveren bağımlı olarak bir yıl kesintisiz çalışmış olmak gerekir. İzin kullanmak için 21 gün öncesinden işverene bildirimde bulunulmalıdır. Ayrıca işçilere, bakımını üstlendiği kimselerden birinin ani olarak hastalanması veya kaza geçirmesi durumunda, makul bir süreyle çalışmaya ara verme hakkı tanınmıştır. İşçi, izninin en fazla dört haftalık bölümünün bitiminde önceki işine dönme hakkına sahiptir. İzin dört haftadan fazla sürmüşse ve aynı işi yapması makul sebeplerle mümkün değilse, benzer bir pozisyonda görevlendirilebilir.

 

İSVEÇ

 

Ebeveyn İzni Yasası (1995/584) hükümlerine göre ebeveynler, doğum veya evlat edinme yoluyla çocuk sahibi olmaları halinde farklı biçimlerde kullanılabilen izin hakkına sahiptirler. Analık izni yedi haftadır. Ayrıca hem anne hem de babaya, çocuğun doğumundan itibaren 18 ay süreyle ücretsiz ebeveyn izni hakkı tanınmıştır. 180 gün karşılığı prim ödeyen ebeveyn, izin süresince azami 450 gün süreyle finansmanı ulusal sosyal sigorta sisteminden sağlanan ve gelirinin yüzde sekseni tutarında bir ödeneğe hak kazanmaktadır. 1 Ocak 1995’de yürürlüğe giren yasa değişikliğiyle, erkek ebeveyni izin almaya teşvik etmek üzere, iznin en az otuz günlük bölümünün baba tarafından kullanılmaması halinde, ebeveynlerin o aya ilişkin ödenekten yoksun kalması hükme bağlanmıştır. Ayrıca, doğumun ardından yalnız baba tarafından kullanılan 10 günlük ödenekli çocuk bakım izni söz konusudur. Ebeveyn izninin çocuk sekiz yaşına gelinceye dek aile ödeneğinden yararlanmamak kaydıyla, çalışma süresinin dörtte bir oranında azaltılması biçiminde kullanılması mümkündür. Ebeveyn izni alabilmek için işçinin altı aylık kıdeminin olması izne çıkacağı tarihten iki ay önce işverene bildirimde bulunması gerekir. Acil ailevi nedenlerle izin hakkı, 1998’de yürürlüğe giren Yasa ile düzenlenmiş; 12 yaşın altında çocuğu olan ebeveynler için yılda 60 gün ödenekli bakım izni, özel bakıma muhtaç çocuğu olan ebeveynler için ise süresiz izin hakkı tanınmıştır. 12 yaşın altında çocuğu olan ebeveynler için yılda 60 gün ödenekli bakım izni, özel bakıma muhtaç çocuğu olan ebeveynler için süresiz izin hakkı tanınmıştır.

 

Sonuç olarak gerek AB ve gerekse dünyadaki genel uygulamalara baktığımızda çalışan kadının çalışma yaşamı ile annelik rolünü birlikte götürebilmesi bakımından eşinin de kendisine destek olmasını sağlamaya yönelik yasal düzenlemelerin tüm ülkelerde olduğunu görüyoruz. Bizim de bu konuda yasal düzenlemelere ihtiyacımız olduğu açık bir biçimde ortada. Dileriz bu konudaki yasal düzenlemeler ülkemizde de gerek kamusal alanda gerekse özel sektörde süratle gerçekleştilir.

 

[1]İ.K.madde 55

[2] 657 sayılı Yasa mad.104

[3] İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik dergisi sayı 9 Legal Hukuk yayınları