İŞ İLİŞKİSİNDE DENEME SÜRESİ KENDİLİĞİNDEN OLUŞUR MU?

Çalışma yaşamımızdaki tereddüt yaratan konulardan biri de yeni iş yasamızın 15. maddesi ile düzenlenen deneme süresidir. Uygulamada konuya ilişkin olarak 1475 sayılı eski iş yasamızın yazılış biçiminden de kaynaklanan bazı yanlış yorumlamaların olduğu kanaatindeyiz.

 

Bu nedenle yazımızla konuya açıklık kazandırmaya çalışacağız.

 

Önce dilerseniz eski 1475 sayılı iş yasamızın 12. maddesini inceleyelim ve yazılış biçimi konusundaki görüşümüzü netleştirelim.

 

MADDE 12 — Sürekli hizmet akitlerinde deneme süresi en çok bir aydır. Ancak bu süre toplu iş sözleşmeleriyle üç aya kadar uzatılabilir. Bu süre içinde taraflar hizmet akdini bildirimsiz ve tazminatsız feshedebilirler. Ancak, işçinin çalıştığı günler için ücret ve diğer hakları saklıdır.

 

Madde metninde deneme süresinin en çok bir ay olarak tespit edileceği ifadesi adeta emredici bir hüküm gibi yer almaktadır. Burada aslında emredici olan hüküm konusu süre iken, maddenin yazılış biçimi bakımından sanki her sürekli akitte bir aylık deneme süresinin olması gerektiği yorumu ortaya çıkmış ve uygulamada halen bu yanlış yoruma bağlı tartışmalar sürmektedir.

 

Aslında eski iş yasamızla ilgili içtihada baktığımızda konunun tartışılan bir konu olmakla birlikte o dönemde Hukukçularımız tarafından tartışıldığı ve çözümlendiği anlaşılmaktadır.

 

Uygulamada bir iş sözleşmesinin deneme koşulu içerip içermediği yönü geniş uyuşmazlıkların konusunu teşkil etmektedir. Bu konuda şu temel düşünceden hareket olunmalıdır : Türk hukukunda deneme süresi zorunlu değildir; taraflar kurdukları sözleşmede böyle bir süreyi kabul edip etmemekte serbesttirler. (1)

 

Yeni iş yasamız da ise deneme süresinin yetersizliği dikkate alınarak bu süre 2 aya uzatılmış ve bunun yanında maddenin yazım şekli bakımından deneme süresinin tarafların isteğine bağlı başka bir deyişle zorunlu olmadığı daha açık bir ifadeyle betimlenmiştir.

 

Deneme süreli iş sözleşmesi

 

MADDE 15. – Taraflarca iş sözleşmesine bir deneme kaydı konulduğunda, bunun süresi en çok iki ay olabilir. Ancak deneme süresi toplu iş sözleşmeleriyle dört aya kadar uzatılabilir. Deneme süresi içinde taraflar iş sözleşmesini bildirim süresine gerek olmaksızın ve tazminatsız feshedebilir. İşçinin çalıştığı günler için ücret ve diğer hakları saklıdır.

 

Yeni yasamızda madde metninde de açıkça görülebileceği gibi “taraflarca iş sözleşmesine bir deneme kaydıkoyulduğunda” ibaresi yer almaktadır. Bu da yoruma yer kalmayacak biçimde iş ilişkisinde tarafların dilerseler (anlaşırsalar) bir deneme süresi tespit edebileceklerini açıkça ifade etmektedir.

 

Konuya ilişkin olarak bir başka Hukukçu görüşünü aktararak devam edelim.

 

Hukukumuzda hiçbir hizmet sözleşmesi kendiliğinden deneme süresi içermez. Deneme süresi henüz hizmet akdi yapılırken veya ondan önce ve mutlaka bir anlaşmayla getirilebilir. Hizmet sözleşmesi yapılıp çalışılmaya başlandıktan sonra deneme süresi getirilmez. (2)

 

Görüldüğü gibi iş ilişkisinde deneme süresi kendiliğinden oluşmayacağı gibi tarafların karşılıklı olarak anlaşmaları koşuluyla söz konusu olabilmektedir. Ayrıca bir deneme süresinin söz konusu olduğunu iddia eden taraf bunu kanıtlamalıdır. Aksi halde bu süreye ilişkin ihbar (bildirim) öneli yaptırımı söz konusudur. Yazımızı bu konuya ilişkin bir yargı kararı ile noktalayalım.

 

DAVA: Davacı, ihbar tazminatı, ücretten doğan tazminat ile ikramiye farkının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

 

KARAR: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

 

2- Davacı işçinin deneme suretiyle işe alındığı davalı işveren tarafından kanıtlanmamış, bunun için herhangi bir kanıt gösterilmemiştir. Bu itibarla mahkemece süresi belirsiz bir sözleşme olduğu biçiminde kabul edildiğine göre artık bu durumda ihbar tazminatının hüküm altına alınması gerekir.

 

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, 27.01.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

DİP NOTLAR

 

(1)   ÇENBERCİ Mustafa  İş Kanunu şerhi  Seçkin kitapevi 1986  s.280

(2)   AKYİĞİT Ercan İş Kanunu şerhi Seçkin yayınevi 2006 s.424